benim kıymetli izleyenlerim

19 Ağustos 2010 Perşembe

KILIÇ ÇİÇEĞİM ÇİÇEK AÇTI




UZUN BİR ARADAN SONRA YANI YAKLAŞIK 5 YIL KADAR OLMUŞTUR  KILIÇ ÇİÇEGİM ÇİÇEKLER VERDİ TAM 6 TANE  DİGER ÇİÇEK VEREN KILIÇ ÇİÇEĞİM AYNISI DEĞİL BUNU DA COK MİNİKTEN YETİŞTİTDİM YAKLAŞIK 3 YILLIK BIR ÇİÇEK AMA BU KADAR ÇİÇEK VERMESİ BENİ ŞAŞŞIRTTI ÇİÇEKLER AÇINCA OKADAR GÜZEL KOKUYORKİ KOKUSU BÜTÜN EVİ KAPLIYOR NEREDEYSE.  HANIMELİ ÇİÇEĞİNE BENZER BİR ÇİÇEK VE DALLARINDA BALLARI VAR  BİZ BU BALLARI COCUKLARLA TADIYORUZ BU BALLAR ÇİÇEĞİN DALLARI KURUSA BİLE KURU DALIN ÜZERİNDE DURUYOR .SİZLERLE BİR BİLGİYİDE PAYLAŞMAK İSTERİM KILIÇ ÇİÇEĞİ EVDEKI RADYOSYONU ALDIĞI SOYLENIYOR YANI TELEVİZYONUN COK SEYREDILDİĞİ ODALARDA BU ÇİÇEĞİ SIRF BU YETENEĞİ İÇİN BESLEYİN ):

15 Haziran 2010 Salı

EV PİDESİ


Malzemeler :


4.5 su b. un

yarım p. yaşmaya

1.5 çay b. yoğurt 

tuz

su

İç harcı için:

4 soğan

300 gr. kıyma

1 tutam maydanoz

sıvıyağ

tuz karabiber  istenılen diğer baharatlar
peynirli yapmak isteyenler için peynir ve maydonoz
ben bu tepsıde hem peynırlı hem kıymalı denedim
Üzeri için:

tereyağı

Hazırlanışı :



Karıştırma kabına 4.5 su bardağıunu alın.Unun üzerine 1 fiske tuz ilave edin.Unun ortasına havuz açın ve içine

yarım paket yaşmaya ilave edin.Mayanın üzerine 1.5 çay bardağı yoğurt ilave edin.Üzerine ılık su ilave edin ve ilk önce mayayı eritin.Daha sonra unu da karıştırarak pide hamurunu yoğurun.İç harcı için 4 adet soğanı küp olarak kesin.Tavaya sıvıyağı alın ve sıvıyağın üzerine soğanları ilave edin.Soğanın üzerine 300 gr.kıymayı ilave edin ve kavurmaya devam edin.

Üzerine tuz ve karabiber ilave edip iç harcı karıştırın.Pide hamurundan bezelere bölün.Her bezeyi merdane ile açın.Pide hamurunun üzerine kıymalı iç harçtan veya peynirli karışımdan koyarak paylaştırın.Hamur karşılıklı uç kısımlarında birleştirip kapatın.Fırın tepsisine pideleri dizin.Önceden ısıtılmış olan 225 derecelik fırında pişirin.Pideler fırından çıktıktan sonra üzerine tereyağı sürüp servis edin.Benim fırınım biraz fazla pişirdiği için biraz rengi yanık gibi görünsede  çocuklar bir gecede bitirdi  çok lezzetli idi .Afiyet olsun




Posted by Picasa

3 Mayıs 2010 Pazartesi

BEZELYE VE KUŞBAŞI ETLİ ENGİNAR DOLMASI






Bu gün engınar dolması yaptım .Bingöl ve civarında engınar bulamadığım için taaa Bursadan kargo ile getitirdik bu engınarları çünkü tam mevsimi ve biz enginarı cok sevıyoruz engınarın faydalarına gelince

ENGİNARIN FAYDALARI


• Karaciğer ve böbrek yetersizliğinde,

• Bunların sancılarında,

• Sarılık ve gut hastalıklarında,

• Aşırı şişmanlıkta,

• Kurdeşende,

• Romatizmada ve egzamada oldukça faydalıdır.

• Kan dolaşımını düzeltir.

• Kollestrolün neden olduğu damar sertleşmelerinde,

• Kalp sancıları,

• Enfarktüs,

• Beyin kanamaları gibi rahatsızlıkların önleyicisidir.

ENGİNAR

Baş ve sap kısımları sebze olarak yenen enginar (Cynara scolymus), Batı ve Orta Akdeniz bölgelerinin yerli bitkisi. Daha ilkçağlarda Doğu Akdeniz’e götürülerek ekilen enginarın Roma İmparatorluğu döneminde çok değerli bir bitki olarak ün saldığı biliniyor. Günümüzde birbirinden değişik yemekleri yapılan enginar dikildikten sonra yıllarca yaşayan bir bitki. Ekildikten dört ile sekiz yıl sonra çiçek başçıklarının büyüklüğü ve kalitesi düşmeye başladığında, kök parçalarından alınan sürgünlerden yeni bitkiler üretiliyor. Günümüzde Akdeniz ülkeleri, Belçika ve ABD’de California başta olmak üzere iklimi yumuşak ve nemli, toprağı killi, kumlu ve rutubetli pek çok ülkede yetiştirilen enginarın faydaları saymakla bitmiyor. Bu kadar faydalı olmasının nedeni, bünyesinde "cynarine" içermesi. Enginarda aynı zamanda yüksek miktarda magnezyum, demir ve C vitamini de bulunuyor. Kandaki üre, kolesterol ve şeker miktarını azaltan enginar, düşük kalorili olması nedeniyle rejim yapanların baş tacı. Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önleyen, sinirleri güçlendirerek vücuda dinçlik veren, ruhi ve bedeni bitkinliği ortadan kaldıran enginar, unlu yiyeceklerin sindirimini kolaylaştırdığı gibi kolesterolü düşürüyor. Bu mucizevi bitki ayrıca karaciğer hastalıklarının çabuk iyileşmesini sağlıyor, böbrek kumlarının dökülmesine yardımcı oluyor, ishali kesiyor, mide ile bağırsakların temizlenmesinde büyük rol oynuyor ve romatizma hastalarına tavsiye ediliyor. İştah açıcı özelliği de olan enginarın yalnızca emzikli kadınlar, böbrek ve mesanesinde iltihap olan kişiler tarafından yenilmemesi gerekiyor. Enginar pişirmenin de püf noktaları var. Kararmaması için ayıklandıktan hemen sonra içinin ve dışının limonla ovulması lazım. Enginarlar yine aynı nedenle pişirilmeden önce iki litre suya, üç kaşık un ve bir limon sıkılarak hazırlanan bir karışımda bekletiliyor. Bu faydalı sebzeyi yedikten sonra üstüne biraz su içerseniz, damağınızda benzersiz bir lezzet hissedeceğinizi hemen söyleyelim.







hazineler sıkı koruma altındadır
ben enginarı iki şekilde de pişiriyorum
pazarcıların soyduğu şekilde alırsanız hemen kısa bir müddet azıcık bir su dolu tencerede yine yumuşayana kadar pişirip iç harcını başka bir yerde hazırlayıp enginarın içine dolduruyorum servisten kısa bir sıra önce fırında ısıtarak( üzerindeki kaşarlar eriyene kadar ) da yapıyorum
yada
enginarları clıpso da haşladıktan sonra yapraklarını cıkarıp (ben bu yaprakların diplerini de kemiriyorum enginarın devamı oluyor cok lezzetli)dikenli bölümüde dikkatlice bıçak ile kazıyıp( sakın dikenli kısımdan diken kalmasın) içini bezelye ve istege bağlı haşlanmış havuç veya kuşbaşı et ile dolduruyorsunuz biz tadına doyamadık buradakı pazarcılara da :rica ettim bulursanız getirin diye ama bulamadıkların söylediler  neysekı  buradaki görevimiz sona eriyor inşallah bundan sonraki gittiğimiz yerde inşallah daha rahat bulur ve yeriz.Herkese afiyet olsun
Posted by Picasa

19 Nisan 2010 Pazartesi

LE CHATEAU DU CHAMBORD ŞAMBOR ŞATOSU (FRANSANIN EN BÜYÜK ŞATOSU

C  bu gün yine geçmişten kalan resimleri incelerken bu fransanın en büyük şatosu olan şambord resimlerini buldum ve sizlerle paylaşmak istedim gerçekten gezerken tam 1 gününüzü alan bu şato zamanında kralların av partısı düzenlediği fransanın kuzeyınde  loir nehrinin yakınında  her yer yemyeşil  bereketlı yerler.Yazın en sıcak zamanında bile şatonun içi oldukça serin .benim dikkatimi çeken koca koca şömıneler oldu gerçekten kışın o gunlerinde insanların ısınması için şöminelerin o ka dar  büyük olması gayet normal  loir vadisindekı 7 ,8 kadar daha şato gezdik bizi en çok etkıleyen burası oldu bahçesinin büyüklüğü , yeri,  ferahlığı  gezerken değişik hislerle gezdiğimi  hatırlıyorum. Sarmal merdivenlerden çocuklar ayrı bir ayrı başlamiştık  bir an çocukları kaybedeceğim diye korkmuştum çünkü merdivenlerden çıkarken birbirinizi görmüyorsunuz ama katlarda merdivenler kesişiyor  
 440 odası, 90 salonu, herbiri sanat eseri 400 çini sobası, 365 bacasıyla çok ihtişamlı. Yaklaşık 500 yıllık tarihi boyunca, sadece 12 yıl içinde yaşanmış. 1519’da başlayan inşaatında 18 bin işçi çalışmış. İki bin kadar sanat eseri barındıran yapıda ünlü yazar Molier de bir dönem konuk olmuş. Aslında şato, içinde yaşamaktan çok, ihtişam gösterisi amacıyla inşa edilmiş. Şatoyu yaptıran Kral I. François’in sembolü semender tam 800 farklı yere işlenmiş. Leonardo de Vinci’den esinlenerek yapılan sarmal merdiveni çok ünlü. 1981’de UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alınan şatonun inanılmaz boyutlardaki bahçesi 32 kilometrelik duvarla çevrili. Duvar uzunluğunda Fransa rekoruna sahip. Parkındaki geyik, domuz gibi yaban hayvanları çevrede gezen turistlerden, koşu yapanlardan, bisiklete binenlerden hiç etkilenmeden yaşamlarını sürdürüyor. Saldırganlığıyla meşhur yaban domuzu bile burada huzur içinde yaşıyor. Fransa'nın bahçesi olarak adlandırılıyor. Bu bölge Paris'den en az 3 saat uzaklıkta. Fransa'nın en uzun nehri olan Loire bu vadinin ortasından geçiyor ve ılıman iklim altında o bereketli toprakları suluyor.


Bölge gerçekten yemyeşil ve bu şahane bitki örtüsü arasına serpiştirilmiş yüzlerce şato bulunmakta. Şatoların bir kısmı hükümete, kalanı ise şahıslara ait. Bunlardan bazılarını sahipleri ziyarete açmış, bir kısmı ise otel olarak hizmet veriyor.





Loire Vadisindeki şatoların en büyük ve gösterişlisi Chambord Şatosu. Bu şato Fransız hükümetine ait.

Bu şatoyu Kral 1.Francoise bir av köşkü olarak yaptırmış. Şato sadece av döneminde kullanmak üzere tasarlandığı için rahat ve kullanışlı olmadığından Francoise 1 döneminden sonra uzun süre krallar bu şatoya uğramamış.



14.Louis döneminde şato iyice onarılmış ve Moliere burada ilk gösterilerini sahneye koymuş.





Şato İhtilal döneminde yağmalansa da, Napoleon imparator olunc asiller arasında el değiştirmeye başlamış. 1930 yılında şato hükümet malı olmuş. Hatta İkinci Dünya Savaşı sırasında Louvre müzesindeki şaheserler Nazilerden korunmak üzere bu şatoya taşınmış.





















Şatodaki sarmal büyük merdivenleri Leonardo da Vinci'nin tasarladığına inanılıyor. Leonardo, bu şatoyu yaptıran Kral Francoise 1'in hizmetindeymiş ve öldüğü ev Loire Vadisinde bulunan bir diğer kraliyet şatosu Amboise'ın yakınlarında bulunuyor.


Merdivenler bir DNA çift sarmalına benziyor. İki ayrı merdiven birbirine sarılarak yükseliyor ve bu merdivenlerde yürüyen insanlar birbirleriyle hiç karşılaşmadan aşağı yukarı inip çikabiliyor.







1. Francoise 'nın yatak odasında, yatağı çevreleyen perdelerdeki altın ve gümüş iplikler İhtilal zamanında sökülmüş.




Posted by Picasa




































Posted by Picasa













































Posted by Picasa

19 Mart 2010 Cuma

KURDELE NAKIŞLI ÇANTAM

EVET NIHAYET FOTOĞRAFLADIM  BEN ÇANTAMI UZUN ZAMANDIR KULLANIYORUM


 AMA TEMBELLIĞİMDEN FOTOĞRAFLARI BİR TURLU YAYINLAYAMADIM YAPMASI

ÇOK ZAMANIMI ALMADI COK SEVEREK YAPTIM ÇANTAMI. BİLİYORSUNUZ BU


 TEKNIKLERİDE İNTERNETEN ÖĞRENDİM  İNTERNETTE ÇOK FAZLA BILGI VEREN

YERLER VAR HEPSINE TESEKKURLER MERAKLISINA AÇIKLAMALI OLARAK

ANLATIYORLAR SANKİ BİR YIL KURSA GİTMİŞİM GİBİ TEKNIKLER ÖĞRENDİM

HATTA ELEŞTRİ BİLE YAPABİLİYORUM .ÇANTAMIN BOYUTLARINI BİRAZ BUYUK YAPTIM İÇİNE HERŞEY SIĞSIN DİYE
ŞU SALLANTILARI DA GEÇEN SENE TAKI TASARIMDA YAPMIŞTIM NEREDE KULLANIRIM DİYE DUSUNUYORDUM BURAYA ÇOK YAKIŞTI KULLANIRKEN ENÇOK ONLAR DİKKAT ÇEKİYOR İNSANLAR ŞÖYLE BIR BAKIP GEÇİYOR HATTA SORUYORLAR ÜÇ BOYUTLU HAVASI DEĞİŞİKLİK KATTI RENKLERIDE UYDU DEĞİLMİ?

Posted by Picasa

3 Mart 2010 Çarşamba

BİR YUDUMLUK ÇOCUKLAR İÇİN YO YO KURABİYE


MALZEMELER
YARIM LİMON SUYU YADA BIR KAŞIK SİRKE
1 PAKET KABARTMA TOZU
1 TATLI KAŞIĞI TUZ
1TATLI KAŞIĞI MAHLEP
1 ÇAY BARDAĞI SIVI YAĞ
2 YEMEK KAŞIĞI YOĞURT
1 YUMURTA
1/4 TEREYAĞI
2 ADET SOSİS
BÜTÜN MALZEMELERİ KARIŞTIRIP  YUMUŞAK BİR HAMUR ELDE EDİYORSUNUZ BİRAZ DİNLENDİRİP OKLAVA İLE AÇIP KAHVE FİNCANI İLE YUVARLAK OLARAK KESEREK ARALARINA SOSİS DİLİMİ KOYUP ÜSTÜNÜ ÖRTÜP FIRINLIYORSUNUZ
COCUKLAR YUDUMLUK YİYECEKLER YEMEYİ ÇOK SEVİYOR HELE BİRDE İÇİNDE SOSİS VARSA İŞTE BUNA HAYIR DEMİYORLAR BU KURABİYE ONLAR İÇİN HEM DOYURUCU HEMDE EĞLENCELİ CUCUKLAR BU KURABİYELERİ YO YO YA BENZETTİKLRİ İÇİN ADINI BÖYLE DEDİK KNDİ ULUŞUM OLAN BU KURABİYE HERKESE AFİYET OLSUN
Posted by Picasa

1 Mart 2010 Pazartesi

İNTERNETTE GEZERKEN BULDUĞUM DEKORASYON FİKİRLERİ

BUNDAN BÖYLE İNTERNETTE GEZERKEN BULDUĞUM DEKORASYONA DAİR GÖRÜNTÜLERİ  SİZLERLE PAYLAŞACAĞIM  ÖZELLİKLE BEYAZ RENK KONUSUNDA COK İDDİALI EVLER DEKORE EDİLMİŞ BENİM DE COK HOŞUMA GİDİYOR BAKALIM SİZİN FİKİRLERİNİZ NE OLACAK


Posted by Picasa